17 Şubat 2011 Perşembe

SAĞ SOL MESELESİ


Şu hayatta her türlü denemeye, arkadaşlarımın “aaa ne varki onda ben sana öğretirim” nağralarına ve tüm çabalarına rağmen bir türlü öğrenemediğim üç şey vardır:
  1. Türk kahvesi pişirmek ( Tamam pişiriyorum o kadar salak değilim, kahveyi koy suyu koy şekeri koy vs. bilmişliklerinizi kendinize saklayınJ Yapamadığım köpük. O kahverengi şeyi en son ikinci fincanda görebiliyorum, üçüncü fincandan sonra bildiğin çamur!)
  2. Kozlu oyunlar (Evet akıl işi biliyorum ve yeterli akıl bende mevcut değil maalesef. Tatmin oldunuz mu? Üç beş sekiz bile oynayamıyorum ben ya. Ama bi dakka süper konken oynarım. Hakkımı yemeyelim şimdi)
  3. Tavla (En son “e bari kız tavlası öğren sen” diye noktayı koydu arkadaşlar sağolsunlar. Peki ben kız tavlası öğrendim mi? “Hayır”J)
Bir de sağım solum belli değil benim . Yani belli tabii sağ elim yazı yazdığım el. Karıştırınca hemen sanki imza atıyormuş gibi elimi kalem tutar pozisyona getirip titretirim. Fakat bu hareket bana zaman kaybettirdi yıllarca. “Ne kadar zaman kaybettirmiş olabilir ki peh ? ” demeyin duyuyorum.
Peki şimdi iki farklı hikayeye bakalım:
Bir otobüs dolusu italyanla batı turu yapıyorum. Rehber olduğum için haliyle önce ülke hakkında genel bilgi veriyorum, sonra çevreyi tanıtıyorum, yol boyunca da elimde mikrofon etrafta anlatacak tarihi kalıntı, tarla ( şaka yapmıyorum tüm tarlaların ne tarlası olduğunu sorarlardı, bence hepsi pamuk tarlasıydı ya neyseJ), bitki ( salla gitsin) hakkında bilgi vermeye devam ediyorum ( sıkıysa verme). Dedimki “sağımızda bir kümbet kalıntısı var”. Ukala heriflerden biri atladı ( ay italyanların da ukalası fena olur ıyyk), “ o kalıntı solda rehber hanım!”. Ya salaklığa vuracaktım ya da aklımı kullanacaktım. “ Evet tabiiki solda da var, bunlar karşılıklı iki kümbetler. Önce eskisi hakkında bilgi vereyim dedim, izin verseniz sağdaki hakkında da bilgi verecektim.” “Soldaki!” diye düzeltti yine yavşak. Yani elimle o titretme hareketini yapmak için zamanım olmadığımdan iki kere tongaya düştüm.
İkinci hikayeden aslında çok var. Genelde taksicilerle kavga ederek sonuçlanır. Yani bir taksiye binerim. Elimle diyelim ki sağ tarafı gösterirken ( elim dolu olduğu için titretme hareketini yapmaya yine vaktim yok dikkatinizi çekerim ) ağzımla sola döneceğiz deyiveririm. Adam da dilimin söylediğine güvenir sağolsun. Sonra adama çıkışırım yanlış yöne girdi diye. Sonra da söylene söylene taksiden inerim adamın savunma yapmasına izin vermeden. “ Ama abla sen bize sol…” diye başlar cümleleri, hiç çekemem.
E peki ben hayatım boyunca yaşamış olduğum hüzünlü sonlarla biten bu hikayelerin tekrarını yaşamamak için nasıl bir dahiyane fikir buldum. Dövme! Evet ya dövme yaptıracaktım, böylece bileklerimde yönler yazacaktı ve ben bir daha hiç karıştırmayacak, el titretme hareketi yapmayacaktım. Allahım ne güzel bir fikirdi bu. Kendimle gurur duydum. Dövmeciyle fikrimi paylaşırken diğer müşteriler de dahiyane bulup beni iyice gaza getirdiler sağolsunlar. Fontu montu seçtik, transfer ( öyle bön bön bakmayın transfer şu demek: kağıda dövme yapılacak şekli çıkarıyolar sonra uygulanacak bölgeye yapıştırıyorlar çıkartma gibi yani )yapmak için sağ sol yazılı kağıtları bileklerime yapıştırdı. İğneyi hazırladı tam başlıycaz ben bi aksilik olduğunu farkettim Allahtan. Hemen bi el titretme hareketi, baktım titreyen elimin olduğu tarafta “sol” yazıyor. Alçak dövmeci hayatımı karartacaktı ya. Dedim ki ne oluyor bu bilek sağ bileğim değil mi? “ Sana bir sır vereyim mi dedi, ben de sağımı solumu bilmiyorum!”. Bingo! Koca Ankara’da bula bula sağını solunu bilmeyen bir dövmeci buldum ! Yalnız düşünsenize sağıma sol soluma sağ yazsaydı. Ay düşünmek bile istemiyorum, yok yok el titretme hareketi bile kurtaramazdı beni.

3 yorum:

Itır dedi ki...

Hahaha!! AYnı imza atmaya benzer el titretme hareketi bende de var! Ne salağız..nasıl bulmuşuz birbirimizi biz?? :)

Biyolojikanne dedi ki...

Eeee bunca ortak yanımız olmasa nasıl beraber mutlu mesut yaşardık bunca yıl bebekk. Luv youuu

ua dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

Yorum Gönder

 
;