11 Nisan 2012 Çarşamba 14 yorum

EKLER


Küçükken ben ekler pastasını çoğul sanıyodum şöyleki: Pastaneye giderdim. “Bir “ek” verir misiniz” derdim. Pastacı tuhaf tuhaf bakardı. Niye öyle baktığını çok yıllar sonra anladım. Ben bir “ek” diye ısrar edip elimle işaret ettikçe adam da verirdi çaresiz. İstediğimi aldığım için de hiç doğrusunu öğrenemedim , ta ki bir gün bir arkadaşımla pastaneye gidip ben ekler isteyip o dondurma isteyinceye kadar. Sonrası malum arkadaşıma yıllarca dalga geçeceği bir malzeme verdim. O da sürekli güldü, eğlendi, arkadaş ortamlarında bahsetti diğer dostları eğlendirdi sağolsun. Ama ben hala tekil hali “ek” olsa adı mantıklı olabilirdi diye düşürüm.
Aslında bazı kelimeleri kafama göre düzenlediğim ve öyle olduğuna inandığım çok olmuştur. Mesela ortaokulda müzik dersinde öğrenmemiz gereken bir şarkı vardı. Muhtemelen siz de hatırlarsınız. “Ha bu diyar”. Hiç sevmediğim bir türküydü. Sevmememin nedeni anlamıyor olmam da olabilirdi gerçi. Bence şarkının adı“habudi yar” dı. Yani “habudi” kelimesi “yar” kelimesini tamlayan bir sıfattı. Ne biliyim "habudi"nin güzel, sevimli, şirin falan filan gibi bir anlamı olmalıydı. Onun da doğrusunu öğrenmem çok acıklı oldu. Bir arkadaşım hazırlanmış dışarı çıkıyordu. Çok güzeldi söylemeden edemeyecektim. Sonra birden ağzımdan kelimeler dökülüverdi. “Çok habudisin!” O kocaman kırpışan anlamsız gözlerle baktı, ben “habudi” nin ne olduğunu anlatmak için çok çabaladım, en sonunda türküden bahsetmek zorunda kaldım. Arkadaşım ciddi bir kız olduğundan o kadar eğlenmedi durumumla, fakat sakin sakin bilgilendirici bir açıklama yapmıştı hiç unutmam. Yine de "habudi" demek güzel demek bence. Aksini söyleyen beri gelsinJ
Ay bir de “Neşeli ol ki” şarkısı vardı ki ondan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Bana göre şarkının adı “Neşeli Olki” idi. Olki’nin bir isim olduğundan emindim de hangi ülkeden geldiğini çözememiştim. Sözleri aşağı yukarı şöyleydi:
Neşeli ol ki genç kalasın
Bu dünyadan da zevk alasın
Küçük Olki çok neşeliydi şarkı da bunu dile getiriyordu da devamında “genç kalasın” diye bitiyordu ya cümle, işte ona pek anlam veremiyordum. Neyse olsundu, pek severek söylüyordum bu şarkıyı. Valla ne yalan söyleyim bunun doğrusunu yetişkin olana kadar hiç öğrenemedim.
Alın işte itiraf ediyorum. Ben bazı kelimeleri farklı algılıyorum. Ama bu bana ne kazandırdı derseniz ona da verecek cevabım var. Kelimelerle oynama yeteneği!. Bazen defekt gibi görünen şeyler avantaja dönüşüyor şu hayatta tıpkı o an için gözümüze çok kötü gibi görünen bir olayın zaman geçtikçe aslında hakkımızda hayırlısı olduğunu farketmemiz gibi. 
9 Nisan 2012 Pazartesi 0 yorum

KISIR DÖNGÜ

KISIR döngü: Komşunun getirdiği KISIRdan bi lokma almak, geri kalanını yemeye direnmek, sonra bi lokma daha almak sonra yine direnmektir! Hayatımdaki paradoksları herşeyden bihaber saf komşularım yaratıyor...


8 Nisan 2012 Pazar 1 yorum

PAZAR EVİŞGENLİĞİ




Aslında "Pazar Sevişgeni' olmak isterdim ama sadece 'Pazar Evişgeniyim'. Ev işi yapmaktan anam ağladı! Yazlık kışlık ayırmaktan nefret ediyorum. Unisex kıyafetler gibi uniseason kıyafetler üretilsin istiyorum ya da her mevsim bahar olsun...
 
;