Şu hayatta 3. Sınıf matematik sorularını rezil olmadan
cevaplamak için gösterdiğim insan üstü çabayı bir de ters dönmüş tesbih böceği
misali yatağımda çırpınmak suretiyle, yeni yıkanmış skinny kotuma girmeye
çalışırken gösteriyorumdur sanırım. Allahım sen bana sayısal zeka ve skinny
kotları açacak bir yumuşatıcı nasip et. Suphaneke dinimiz amin!
-Banu al bak bu kitabı (Şimdinin Gücü) oku, buhranından
çıkaracak seni valla.
-Ya oğlum bi yürü git, geçen verdiğin kitap (Evrenden
torpilim var) yüzünden kaç seans psikolağa gitmek zorunda kaldım
-Kızım sen öğretileri kıçından anlıyosan benim suçum mu? Al
bak valla bunda olumsuz bi taraf yok. Sonra teşekkür edeceksin bana.
- Öğreti : İnsan acıyı kendi zihninde yaratır. Orada olun ve
zihninizden geçenlerin gözlemcisi olun. Yargılamayın sadece kabul edin.
Zihnim: Acı mı? Acılı adan, acılı soslu dürüm, mangal, off
yaaa. İbrahim Tatlısesle evlenmeliyim.
-Öğreti: Yaptığınız şeyde sevinç, rahatlık, hafiflik yoksa
sizi sıkıyor demektir. Bırakın.
Zihnim: Oğlum bu işçilerle uğraşmaktan buktım ya. Hiç sevinç
filan vermiyor yaptığım iş.
-Öğreti: Herhangi bir bitki ya da hayvanı izleyin. Onun size
varlığı öğretmesine izin verin.
Zihnim: Ya sardunya olcam ya sokak köpeği zira elimizdeki
budur. Yılbaşı ağacı da olabilirim. Off toplamak lazim şimdi bu ağacı, yılbaşı
ilüzyonu da bitti.. Bak bu da sıkıntı verdi şimdi .
-Öğreti: Tüm dikkatinizi “an” a odaklayın. Herşey şimdide
vuku bulur. Her hareketinizi tek tek inceleyin. Bu sizi anda tutacaktır.
Zihnim: Tuvalette biraz zorlayıcı olabilir...
Sonuç yeni bir buhran: İbrahim Tatlısesle evli, işsiz bir
sardunyayım ben!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)