ŞUANTUM TEOREMİ

Haşa Einstein’a rakip olmak gibi bir derdim yok ama ben de mutlu olmak ve öyle kalmak adına kendi teoremimi ürettim naçizane:

  Karşınızda “ Şuantum teoremi”:

Belirsizlik ( Banu’nun kedisi deneyi): Yapmış olduğum deneyler neticesinde bir kedinin nasıl davranacağını ve eve gittiğinizde evinizi nasıl bulacağınızı asla kestiremeyeceğinizi kanıtladım. Çok belirsiz hayvanlar valla bakın ama mutlaka bir kedi edinin derim ben . Bir mıknatıs gibi negatif enerjiyi topladıkları bilimsel deneylerle kanıtlanmıştır. Negatif enerjinizi kedinize bırakıp çok daha neşeli bir insan olabilirsiniz.

Görelilik:  Yaşam enerjisi yapılan işe göre artış ya da eksiliş gösterir. Dolayısıyla hissedilişi görecelidir. Örneğin hobinizi yapıyor hatta üzerine bir de bu işten para kazanıyorsanız değmeyin keyfinize. Sabaha kadar o işi zevkle yapar bir kıdım da yorulmazsınız. Tabii tersi de mümkün. Bu nedenle “ya sevdiğiniz işi yapın ya yaptığınız işi sevin!”  

Seçim yasası:  Hayatımız seçimlerimizden oluşur. Şuan bir noktadaysak demek ki zamanın birinde bu seçimi yapmışız demektir. Örneğin evliliğimizden ya da işimizden memnun değiliz. Öyle şikayet ederiz  ki sanki biri gelip bizi oraya zorla otutturmuş ayaklarımızdan da çivilemiştir. E kalk bir değişiklik yap be adam! Demek ki eskiden yaptığın bu seçim sana artık hizmet etmiyor. İsteriz ama korkarız. Bu sıkıntıyı yaşamak istemiyorsak değiştirme cesaretini de göstermemiz gerekir.  Sözlerime Şems -, Tebrizi’nin vurucu sözleriyle devam etmek istiyorum: "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

Ver / Al yasası: Neye ihtiyacınız varsa onu vermelisiniz ki size geri dönsün. Sevgimi istiyorsunuz hemen sevgiyi yansıtmaya başlayın, para mı istiyorsunuz. Siz verin. Gani gani size döndüğünü göreceksiniz. 

Mikro-beden / Makro-beden: Siz ne yediğinizsinizdir! Yemek yemek çok zevkli biliyorum ama fazla kilolarımızın ardında ne sakladığımız önemlidir. Acı ve korku bizi yemeye yönlendirir. Bu duyguları özgür bırakabilirsek eğer fazla kilolarımızdan da kurtulmuş oluruz. Bi de egzersiz şart, valla...

Çekim yasası: Kadınlar yakışıklı erkeklere erkekler de güzel kadınlara çekilir. Önemli olan ruhtur mavalını okumayacağım zira önce dış görünüşe çekildiğimizi hepimiz kabul ediyoruz.  Ve her insan ilahi düzenin bir parçası olarak içinde iyi ve kötüyü barındırır. Önemli olan sevgilinizin hangi yanlarını parlatıp ortaya çıkardığınız. “ Her insanın içinde bir kara bir de beyaz kurt vardır. Hangi kurtun kazanacağı sizin hangisini beslediğinize bağlıdır!” Alıntı

Süperpozisyon (üst üste binme): “Cinsel enerji yaşam enerjisidir. Tantra öğretisine göre bedenin gerçeğini kavrayan kişi evrenin gerçeğini de kavrayacaktır. Hayatımızda hiçbir zaman karşımızdaki insana seks sırasında olduğumuzdan daha yakın olamayız. Bu çok güçlü enerjiyi doğru kullanmayı da prensip edinmek gerekir. Hocam Ayşegül’ün söylediği gibi “Kimle seviştiğinize dikkat edin. Karışan tüm vücut sıvılarıyla karşınızdaki insanın tüm enerjisi de sizin bedeninize geçer. Sonra temizle temizleyebilirsen!”

Şuan : Zihin oynaktır. Ya geçmişte ya gelecekte yaşar. Geçmişe takılırsa depresif geleceğe odaklanırsa endişeli oluruz. Bu iki artık mevcut olmayan zamana takılınca da “şu mevcut an”ı kaçırırız. Geçmişi asla değiştiremeyeceğimiz, geleceğin de asla kafamızdaki senaryoların yakınından ya da uzağından geçmeyeceği düşünüldüğünde o zaman tek bir an var o da “şuandır”. 

Kırmızı hap mı mavi hap mı? hahahaha:)