
"Kollarımı iki yana kocaman açıyorum ve Evren'e
getireceği güzelliklere, iyiliklere ve bolluğa açık olduğumu bir kez daha
yineliyorum".
Bu sözler son zamanlarda her sabah söylediğim olumlamalardan sadece biri. Birkaç aydır hayatımda çok hızlı bir değişim oldu. Eskiden elle tutulup gözle
görülmeyen yöntemlere burun kıvıran ben şimdi her sabah bir sürü olumlama, dua ve reiki ile güne başlıyorum:)
Bence olumlama yapmak gününüzün nasıl geçeceğini baştan belirliyor. Siz
bilinçaltınıza verdiğiniz mesajlarla o gününüzün nasıl geçmesini istiyorsanız
öyle geçmesini sağlıyorsunuz. Muhtemelen siz de benim birkaç ay önceki halim gibi
durumu yadsıyacak ya da reddedeceksiniz. Fakat bir kere yapmaya başlayıp
mucizeyi farkedince artık her sabah ve ihtiyaç duyduğunuz her an onu kullanıyor
olacaksınız. Öncelikle olumlamanın tanımını yaparak ve bilinçaltı üzerinde
nasıl bir etkisi olduğundan bahsederek girizgah yapmak istiyorum. Aşağıdaki
tanım www.olumlama.com adresinden alıntıdır:
"Olumlamalar, bilinçaltındaki eski inançları, kodlamaları kırmak için
kullanılan sihirli cümlelerdir. Olumlamalar, bilinçaltına olumlu kodlamalar
göndererek, bilinçaltı düzeyinde değişim yaparlar. Sizden olumlu düşüncelerin,
sinyallerin çıkmasını sağlarlar ve böylece siz, bilinçaltınızdaki yapıya uygun
kişi ve durumları kendinize çekersiniz. Olumlamalarınızı ne kadar bilinçli,
sık, inanarak, hissederek tekrarlarsanız arzularınızı gerçekleştirmeyi ve
değişim sürecini o kadar hızlandırırsınız. Bilinçli, sık, inanarak ve
hissedilerek tekrarlanan olumlamalar, bilinçaltındaki değişim sürecini de ona
göre hızlandırır. "
Her sabah tekrarladığım olumlamalardan biri de "kendimi çok seviyor ve
onaylıyorum" olumlaması. Ben olumlamalarınızı yaparken aynaya bakmanızı
tavsiye ederim. Önceleri aynaya bakmak inanılmaz zor geliyor ancak bir süre
sonra ona da alışıyorsunuz.
Bence en önemli olumlamalar kendimize sevgimizi destekleyen cümlelerdir. Eğer
düşünürseniz şu dünyada hiç kimseye kendimize davrandığımız kadar acımasız
davranmıyor, kızmıyor, eleştirmiyor, acı çektirmiyor ve haksızlık etmiyoruz.
Herkesi affedecek bir mazeret buluyoruz ancak kendimize gelince gestapo
kesiliyoruz. "Ah öyle söymeseydim, keşke öyle yapmasaydım, bence çok
kötüydüm, burnu ya da herhangi bir uzvum çok çirkin, yeterince akıllı değilim,
kim beni neden sevsin ki bende ne bulsun, tam bir salağım, korkağın
tekiyim..." Liste böylesine uzar gider. Gün içerisinde bu olumsuz
mesajların kimbilir yüzde kaçını ve hatta fazlasını bilinçaltımıza
gönderiyoruz. Bilinçaltımız gönderilen mesajları sorgulamadan kabul eder. Bu
durumda bunca olumsuz düşünceyle ona ne yaptığınızı görüyorsunuzdur herhalde.
Bence bu günden itibaren artık olumsuz düşüncelere bir son verme vakti artık
sizin için de gelmiştir. Düşünceler sizin yaratımınızdır. Zihniniz sizden
bağımsız düşünüyormuş gibi görünse de siz onu zorladıkça size itaat etmeye
başlar ve bir süre sonra hep olumlu düşünmeye başladığınızı hayretle
farkedersiniz.
Hadi yarın siz de gözlerinizi açtığınızda ilk hareket bir beş dakika gevşemeye
çalışın. Tüm bedeninizin, parmak uçlarına kadar gevşediğini, hatta hamur gibi
olduğunu hissedin. Tam olarak gevşediğinizi hissettiğinizde hayatınızdaki
güzelliklere odaklanın. O güzelliklerin hayatınızda olmasından ne kadar mutlu
olduğunuzu kendinize bir kez daha hatırlatın. Bunları düşünürken yüzünüzde bir
gülümseme olsun. Önceleri yapay gibi görünse de siz güzelliklerinizi düşündükçe
gülümsemeniz gerçeğe dönüşecektir. Gevşeme halinizden yavaş yavaş toparlanın ve
ılık bir duş alın. Duştan akan suyun vücudunuzdaki tüm mutsuzlukları,
hastalıkları, acıları ve üzüntüleri beraberinde götürdüğünü hissedin. Sanki o
su sadece fiziksel bedeninizi değil de ruhunuzu da yıkıyor. Bunu gerçekten
hissedin ve keyif duyun. Tam olarak bir rahatlama hissettiğinizde banyonuzdaki
aynanın önüne gelin ve isminizi cümlenin başına koyarak "...... seni çok
seviyorum ve onaylıyorum" deyin. Bunu en az 9 kere tekrarlayın. Bu
olumlamayı söylerken de gözbebeklerinizin ta derinliklerine bakın. İçinizdeki
zavallı çocuk bunu duymayalı çok fazla zaman oldu bunu sakın aklınızdan
çıkarmayın. Sizin tarafınızdan sürekli eleştirilere ve olumsuz yönlendirmelere
maruz kaldı. Biraz sevgi ve ilgiye ihtiyacı var. Olumlamanızı bitirdikten sonra
odanıza geçip tüm bedeninizi kremleyin. Erkeklerin bunu yapmaktan
hoşlanmayacaklarını tahmin ediyorum. Onlar da bacaklarına ve kollarına masaj
yapabilirler. Burada önemli nokta vücudunuza değer verdiğinizi ve onu sevdiğinizi
bilinçaltınıza kazımak. Bilinçaltı verdiğiniz bu mesajı bir sünger gibi emecek
ve kabul edecektir. Siz kendinizi sevdikçe etrafta sizi sevecek ve
onaylayacaktır. Unutmayın herşeyi değiştirecek güç sizde mevcut. Sadece bu
gücün ortaya çıkması gerekiyor. Bunu yapmak da şu kadar ufak bir olumlamadan
geçiyor. Ben bu ufak değişiklikle gününüzün harika başlayıp devam edeceğine çok
eminim.
Hadi bakalım kollar açılsın, aynalara bakılsın bilinçaltına olumlu mesajlar
yollansın:)
Unutmayın cennet bir yer değil bir hisdir;)